Sayfa İçeriği
Ağız için Gargaralar
Ağız ortamının özellikleri antimikrobiyel gargaraların dişhekimliğinin bir çok alanında yer almasına yol açmıştır. Bu ajanlar aerosoldeki mikroorganizma sayısını azaltmak, cerrahi işlemler sonrası yara iyileşmesine yardımcı olmak, kan didiyazis tedavisinin yanı sıra bağışıklık sistemini baskı altına altına alan hastalıklarda da kullanılmaktadır.
Ayrıca diş çürüğüne ve periodontal hastalığa neden olan mikroorganizma sayılarının azaltılması bir başka deyişle bu hastalıklar için enfeksiyonun kontrol altına alınması ve plak birikim hızının azaltılması gibi amaçlarla da antimikrobiyel gargaralar uygulamada yer almaktadır. Özellikle ikinci jenerasyon bir ajan olan klorhegzidinli gargaralar ile birinci jenerasyon ajanlara oranla daha başarılı sonuçlar alınmaktadır. Klorhegzidinli gargaraların 2-3 haftalık kullanımları genellikle yeterli olmakta ve boyanma gibi sorunlar nedeniyle daha uzun süreli uygulamalar önerilmemektedir. Klorhegzidinli preparatlar(gargara, jel, cila), gargara ve sodyumfluorürlü jeller ile sinerjik, diğer kimyasal yapıdaki fluoridler ve diş macunları içindeki bileşiklerle antogonistik bir etki göstermektedir. Preparatlan kullanırken, bu özellikler dikkate alınmalı ve diş fırçalama ile klorhegzidinli gargara kullanımı arasında 30-60 dakikalık bir zaman bırakılmalıdır. Ayrıca yüksek risk grubunda ve özel bakım ihtiyacı olan gruplarda, klorhegzidin ve sodyum-fluorür farklı kombinasyonlarda tedavi amacıyla dişhekimi tarafından kullanılmalıdır. Bunun dışında triklosan, setilpiridinyum klorür, çinko klorür vb. maddeleri içeren entibakteriyel gargaralar da bulunmakta ve bu preparatlar da plak birikim hızını yavaşlatırak, dolayısıyla plağın patojenik özelliklerini azaltmaktadır.